Bir ülkenin işgali için öncelikle o ülke içinde yandaşlar oluşturmak gerekmektedir. Tarihten bu yana bu taktikler hep böyle olmuştur. Bir toprakların fethi, işgali ya da el değiştirmesinin en kritik yöntemi o topraklarda yeni akımın fedaileri olmak zorundadır..

Bütün ırklar dinler toplumlar genel teorikte bu yöntemleri bilerek ya da bilmeyerek uygulamış ve uygulamaktadır. Bir bireyin beynin yıkamak için bile önce içeride karşı görüşler oluşturulmak zorundadır.

Malazgirt öncesi türklerin anadoluya yerleşme süreci ahmet yesevi hz.lerinin dervişleri ile başlamış yüzyıllarca sürmüştür.

Osmanlının balkanlarda ilerlemesi, türklerin anadoluya yerleşmesi.. müslümanlar endelüs dönemi bunların hepsi birer örnektir.

Tek yöntem bu değildir. Yüzlerce farklı işgal yöntemleri vardır. Her yöntem her topluma sökmez. Fakat son osmanlı imparatorluğuğunu bu yöntem ile yıkmışlardır.

Başka paralel bir yöntem o ülkede düşünen insanların önünü kesmek ya da katliamdan geçirmektir. Yandaşların önünü kesecek herkesi yok etme girişimi denebilir.

Osmanlı toprakların işgali öncesi yapılanlar:

- arap dünyası vahhabilik desteklenmiş. yaygınlaştırılmış ve bir vahhabi kitle oluşturtulup osmanlıya karşı düşman edilmiştir.

- yabancı okullar yaygınlaştırılmış. ülkenin zeki akıllı cocukları bu okullara devşirilmiş ve ciddi anlamda yatırım yapılmıştır. Bu okullarda gayri müslimlere öncelik verilmiştir.

- Müslüman-türk olmayan halklar bağımsızlığa teşvik edilmiştir..

vs. vs.

* * *

Soru: Bugün, Müslüman oğlu müslüman, türk oğlu türk bir kitle nasıl oldu da müslümanlığa ve türklüğe düşman?

* * *

Bugün %20 katıksız ve %30'a varan bir kitle tamamen dinden ve islamdan uzak. Tüm islami değerlere düşman. Acımasız ve gaddarca yaklaşan. Gözleri dönmüş ve zalimce islami değerleri yerden yere vurar durumdalar. Katıksız yani.. Dedesinin dedesi belki islam uğruna can verdi.. fakat torunları bugün islamiyeti yok etmek uğrana canları vermeye hazırlar. Gözleri dönmüş durumda..

Bunlar gökten zembille inmediler. Bunlar özel besihanelerde de yetiştirilmediler. Ve bir gecede değişmedi hiçbirşey.

250 yıllık bir projenin ürünü bunlar. Kademe kademe, basamak basamak, adım adım bu noktalara gelindi. Düşmanlıkları, kinleri ve nefretleri dedelerinden intikal etmedi. Beyinlerine aşılanan bu topraklara ait olmayan görüşler bunlara işledi. Ruhlarını ele geçirdi. Bunların ele başları belki görünüşde müslüman gerçek gizli farklı din ve inançları olabilir. Bunları yönlendiren bir avuç insan bizden uzak olabilir ama çoğunluğu ne yazik ki bu toprağın insanı..

Osmanlıyı zirveye taşıyan devşirme sistemi deşifre oldu.. osmanlının temellerine dinamit koyanlar karşı bir devşirme yöntemi ile osmanlının ölüm fermanını imzaladılar.. İşte karşı-devşirme sistemini oluşturanlar büyütenler var edenler bugün katıksız islam düşmanı %30 luk bir kitlenin doğmasından habersizdi belki.. ama onlar şeytanın değirmenine asırlarca su taşıdılar. Gafletleri işgalin bütün kapılarını araladı..

Tıpkı koca bir kaleyi saran ordu tüm mücadelelere rağmen yıkamazken surları, içeri de bir hain'in tüm kapıları açması gibi. Ya da kelenin gizli planını 5 dakikalık zevk uğruna düşmana satması gibi.. Bizi dışarıdakiler değil içerideki hainler bitirdi..

İşte o hainlerin 250 yıldır zehirlemeye çalıştığı kitlelerde tuzaklarına düşenlerdir bugün en azılı din düşmanlığı yapanlar. En gaddarca manevi değerlerimize saldıranlar.. Tarihi kahramanlarımızı yatak odası sahneleri ile ekranlara taşıyanlar. En mahrem değerlerimizi alay konusu yapıp bizi bize düşman etmeye devam etmekteler..

Onlar islamda "MÜNAFIK" olarak tarif edilir. Nifak ehli. İki yüzlü. Senin yanında müslüman. Senin yanında senden daha dindar. Ya da sessiz. Ya da pusu da yatmış.. Zayıfken aciz pozisyonunda.. güç eline geçtiğinde ise tanrılığını ilan etmeye hazırlar..

* * *

2:14 - Onlar iman edenlere rastladıkları zaman: "İnandık" derler. Fakat şeytanlarıyle yalnız kaldıkları zaman: "Biz, sizinle beraberiz, biz sadece (onlarla) alay ediyoruz." derler.



2:204 - İnsanlardan kimi de vardır ki, dünya hayatı hakkındaki sözleri senin hoşuna gider ve o kalbindekine Allah'ı şahit tutar. Halbuki O, İslâm düşmanlarının en yamanıdır.

* * *

3:166/167 - İki topluluğun karşılaştığı günde başınıza gelen musibet de Allah'ın izniyledir. Bu da müminleri belirlemesi ve hem de münafıklık yapanları ayırt etmesi içindir. Ve onlara: "Geliniz, Allah yolunda savaşınız veya (hiç olmazsa) savunmaya geçiniz." denilmişti. Onlar ise: "Biz savaşmasını (veya savaş olacağını) bilseydik arkanızdan gelirdik." demişlerdi. Onlar, o gün, imandan çok küfre yakındılar. kalblerinde olmayanı ağızlarıyla söylüyorlardı. Allah neyi gizlediklerini daha iyi bilendir

Ayeti celilede açık ve net.. Bugün bizi işgal edip çevreleyen 150-200 yıldır kuşatan münafık kitle Allah izin verdiği kadar sesleri çıkabilir.. Allah izin verdiği kadar bizleri yönetip kontrol edebilirler. Onlar farkında değiller ama varlıkları ve ellerine geçen bu güç o gizli niyetlileri deşifre ettirmiş tüm hile ve tuzakları gün yüzüne çıkmıştır. Ayette olduğu gibi mümin ile münafığı ayırt etmek için mihenk taşı olmuştur..

Osmanlı döneminde hepsi benden senden dindardı. Hepsi namaz kılıyor, karılarının başları kapalıydı. Hepsi osmanlı alfabesi ile yazıp çiziyordu. Ama münafıktılar. Anti devşirme idiler. Osmanlıya karşı ingilizler fransızlar ruslarca devşirilmiş müslümanlara karşı kullanılmak üzere kritik noktalara yerleşmişlerdi. Ve dış güçlerin yandaşı olmuşlardı. Ya da dış güçlere yandaş olanların yandaşı fedaileriydiler. Sonra osmanlı gitti. Devir değişti. Değişim süreciyle birlikte, O münafıklar sahtekarlar müslüman kimlikleri tamamen söküp atmaya cesaret edemeseler de tüm gevurluklarını sergilemeye başladılar. Meydan onlara kalmıştı. İşte o zaman ak koyun ile kara koyunun ayırt dönemi başladı.. 50-100 yıllık bir süreç ama tüm karakterlerini döktüler ortaya. Bir başörtüsünün bile 20 yıl kavgasını yaptırttırdılar. Alt tarafı bir bez parçası diyemediler.. Zihniyet farkı.. Saf temiz insanları da kendilerine inandırmanın binbir yolunu denediler. Yandaşın da yandaşını toplamak için yırtındılar. ama bu millet yutmadı. Müminle münafık ayırt edilir oldu..

uzar da uzar...

* * *

4:113 - Eğer Allah'ın sana lütuf ve merhameti olmasaydı, onlardan bir güruh seni sapıtmaya çalışırdı. Halbuki onlar, ancak kendi nefislerini saptırırlar, sana hiçbir zarar veremezler. Allah, sana Kitab (Kur'an)ı ve hikmeti indirmiş ve sana bilmediğin şeyleri öğretmiştir. Allah'ın sana olan lütfu büyüktür.

Ayet o kadar açık ki.. O devşirme türk müslüman düşmanı kitle her ne yaparlarsa yapsınlar. Bu toplumu asla saptıramayacaklar. Çünkü Allah'ın lütfu büyük.. merhameti sınırsız. Onlar sadece kendilerini saptırırlar..

Bilmediğimiz o kadar çok şey var ki..

Ayetler sırlarla dolu. okumasını bilene tabi ki..

Ama nerde... bir de o anti devşirme türk-islam düşmanlarından ayetleri de kendi çıkarlarıan göre kullanan münafık kitleler var. Ayetleri mızrakların üzerine takıp islam için canlarını vermiş islam büyüklerine düşman olmamızı istiyorlar.. İmam azamları imam gazalileri düşman bellemişler.. Rabbim onların şerlerinden bizleri korusun.. Onlar da işgalci kuvvetlerin gönüllü askerleridir.. Böyle biline


1 kasım 2013